Gözü yaşlı Yeşil Kardinal, önüne yığılı duran o sıcak kuma ellerini daldırarak gökyüzüne baktı. Çocuklar gibi gürledi. Çocuktan öte şendi.. Ve kendi kendine bir konuşma düzenledi. Sonrasında ekledi karanlığın o koyu kirliliğinde kaybolup giden sesiyle usulca ve korkakça Bir kilise yapmalıyım bundan..Hayır, yeni bir kiliseye gerek yok. Ruhban okulunu yeniden onarmalı ve Adaların en tepesine yükselmeliyim..Hem de İsa'nın yanına kadar diye kendi kedine söylendi. Sonra kocaman bir hayal kurdu..Bu bir Amerikan rüyasıydı aslında. Kendini bildi bileli hani o Doğu'nun soğuk gecelerindeki masalları dinlediğinden beri hep bu rüyayı görür olmuştu. Ama buna imkan yok demişti her sabah uyandığında.
-Ne zaman gelecekti o emir?
-Neden gecikmişti Vatikan?
-Yoksa bir yanlışım mı oldu? diyerek hayıflanmaya başlamıştı...